Cumartesi günü, Ankara Özel Bilkent İlköğretim Okulunun düzenlediği 5. Bahar Sempozyumunda üç önemli konuşma dinledim. Konuşmacılardan biri, daha çok gazete yazarı ve siyaset yorumcusu olarak bilinen Haluk Şahin’di. İletişim teknolojisinin öğretmene alternatif koşulduğu günümüzde, Etkili Eğitim Uygulamaları gibi güncelliğini yitirmeyen bir konu başlığı için en uygun konuşmacı her halde iletişim hocası Haluk Şahin olurdu. Haluk Şahin, bilgi teknolojisi araçlarının eğitimde kullanımının yaygınlaşmasının, öğretmenin rolünü ve önemini azaltmayacağını söyledi. Şahin, teknolojik ürünlerin bilgi aktarımındaki etkinliğini kabul etmek gerektiğini belirttiği konuşmasında, öğrencilere tutum ve davranış kazandırmanın ancak öğretmenle mümkün olabileceğinin altını çizdi. Haluk Şahin’in bu tespiti kuşkusuz değerler eğitimi diye tanımlanan tutum ve davranış kazandırmayı eğitim sürecinin bir parçası olarak gören anlayış için geçerli.

Doğal olarak politik içerikli bir konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise politikaya yatkın üç meslekten (öğretmen, imam, avukat) biri olan öğretmenlerin siyaset sahnesinden silinmek üzere olduğunu söyledi. İnce, imam kökenli milletvekillerinin diğer mesleklerin önüne geçtiğini de belirtti.

Prof. Dr. Betül Ulukol’dan çocuk istismarının dünyada ve Türkiye’de geldiği boyutu göz önüne sere bir konuşma dinledik. Prof. Ulukol, çocuk istismarının bağımlılık yapan toplumsal bir hastalık olduğunun altını çizdi. Verdiği rakamlar da bu tanımlamayı doğrular nitelikteydi: Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada çocukların yüzde 33’ü fiziksel ve cinsel istismara uğruyormuş. Ankara’da yaşayan bir milyon 585 bin çocuğun 195 bini fiziksel, 150 bini cinsel istismara maruz kaldığı bilgisi ürperticiydi. Türkiye verisini bu en “sosyal” kentimize ait rakamlardan çıkartabiliriz.

Yorumlar